1- Boşanmada Mal Paylaşımı Hangi Delillerle İspat Edilebilir?
Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalar, tarafların nüfus kayıtları, mal rejiminin sona erdiğine dair dava dosyaları, banka hesap hareketleri, tapu kayıtları, araç kayıtları, taraflar arasındaki konuşma kayıtları, tanık beyanları, dava değerini ve alacak miktarını ispat etmek için alınacak bilirkişi raporları, mahalde yapılacak keşif ve yemin dâhil her türlü delille ispat edilebilir.
2- Düğünde Takılan Paralar Kimindir?
Yargıtay, düğünde takılan nakit paraları da kabul edilmekteydi. Ancak Yargıtay’ın son içtihatlarıyla, düğünde takılan paraların kime ait olduğu konusunda da değişikliğe gidilmiştir. Düğünde takılan nakit paralar, kadına özgü olmayan düğün takıları arasındadır. Dolayısıyla nakit paralar kime takılmışsa onun kişisel malı olur. Nakit paranın düğünde kime takıldığı ispatlanamıyorsa söz konusu para eşlerin paylı mülkiyetinde olacaktır. Bu durumda eşler, toplanan nakit paradan yarı yarıya hak sahibidir.
3- Erkeğe Takılan Altınlar Kimindir?
Erkek eş, düğünde takılan takılardan neredeyse hiçbir talepte bulunamıyordu. Ancak değişen Yargıtay içtihatlarında bu konuda da değişikliğe gidilmiştir. Bu kapsamda artık, taraflara düğünlerinde takılan ve kadına özgü olmayan ziynet eşyalarından erkek eş de talepte bulunabilir. Burada önemli olan husus, ziynet eşyasının kadına özgü olup olmadığı ve kime takıldığıdır.
Bu kapsamda;
Ziynet eşyası, kadına özgü ise erkek eş hiçbir talepte bulunamaz.
Ancak ziynet eşyası, kadına ait olmayan ziynet eşyaları arasındaysa ve erkeğe takılmışsa erkeğin kişisel malıdır. Bu kapsamda erkeğe takılan cumhuriyet altını, çeyrek altın, tam altın, gram altın, reşat, gremse artık erkeğin
Kadına özgü olmayan ziynet eşyasının kime ait olduğu tespit edilemezse eşlerin sayılır ve eşler bu malda yarı yarıya hak sahibi olur.
4- Boşanma Davasında Ziynet Eşyası İstenir Mi?
Boşanma davalarında hakim, tarafların boşanmaları, varsa çocuklarının velayeti ve kişisel ilişkisi, istem halinde nafaka ve tazminat konularında değerlendirmede bulunur. Ziynet alacağı davası ise boşanma davasından bağımsız bir davadır. Bu sebeple ziynet alacağı davasının, boşanma davasından ayrı olarak talep edilmesi gerekir. Ancak uygulamada bu davaların birlikte açıldığı gözlemlenmektedir. Ziynet alacağı davası ile boşanma davasının birlikte açılmasının önünde hukuki bir engel olmasa da bu iki davanın birlikte açılması karışıklıkların ortaya çıkmasına ve yargılamaların da uzamasına neden olmaktadır. Bu sebeple ziynet alacağı davasının, boşanma davasından bağımsız olarak açılması daha isabetlidir.
Ayrıca ziynet alacağı davaları, nispi harca tabidir. Bu sebeple ziynet alacağı davaların, ziynet eşyalarının değerine oranla harç yatırılması gerekir. Dava açılışında nispi harcın yatırılmaması ve sonrasında da harç eksikliğinin giderilmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
5- Ziynet Eşyasının Kimde Olduğu Nasıl İspatlanır?
Ziynet eşyasının kimde olduğu, hukuka uygun her türlü delille ispat edilebilir. Bu kapsamda davacı taraf, davasına konu ziynetlerin karşı tarafta olduğunu , tarafların kendi aralarındaki whatsapp mesajlaşma kayıtlarıyla, kiralık kasaya ilişkin kayıtlarla, banka hesap hareketleriyle veya son çare olarak yemin teklifinde bulunarak ispat edebilir.
Ziynet alacağı davalarında, dava konusu ziynetlerin nevi ve cinslerinin ispatı da büyük öneme sahiptir. Ziynet eşyalarının nevi ve cinsleri ise tarafların düğünlerine ait fotoğraflar, video kayıtları, tanıkların anlatımları, çeyiz senedi ve benzeri deliller ile ispat edilebilir.
6- Düğünde Takılan Ziynet Eşyası Kimindir?
Ziynet eşyalarının kime ait olacağı konusunda kanunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu konu, Yargıtay içtihatları ile şekillenmiştir. Çok yakın tarihe kadar Yargıtay, kim tarafından takılmış olduğuna veya kime takıldığına bakmaksızın, düğün takılarının kadının kişisel malı olarak değerlendiriyordu.
Uzun yılları sonunda ise Yargıtay, tüm ziynet eşyalarının kadının kişisel malı olduğuna dair içtihatlarında değişikliğe gitti. Yargıtay tarafından yapılan değişiklikte “kadına özgü olma” kriteri getirildi. Bu kapsamda:
Taraflara düğünlerinde takılan bilezik, kolye, küpe seti, bileklik ve benzeri ziynet eşyaları, kadına özgü ziynet eşyalarıdır. Bu ziynet eşyaları kadına bağışlanmış sayılmaktadır. Dolayısıyla hangi tarafın ailesi tarafından kime takıldığı önemli olmaksızın kadına özgü olan bu ziynet eşyaları, kadının kişisel malı olmaya devam etmektedir. Erkek eşin bu takılar üzerinde hak iddia etmesi mümkün değildir.
Taraflara düğünlerinde takılan cumhuriyet altını, tam altın, gram altın, çeyrek altın, reşat altını ve benzeri ziynet eşyaları ise kadına özgü olmayan düğün takılarıdır. Kadına özgü olmayan bu takılar, kime takılmışsa onun kabul edilmektedir. Ancak kadına özgü olmayan bu ziynet eşyalarının kime ait olduğu ispat edilemiyorsa, eşlerin paylı mülkiyetinde kabul edilmektedir. Söz gelimi kadına özgü olmayan ziynetlerin bir torbada toplandığı durumlarda ziynetlerin kime ait olduğunun ispat edilemez. Bu tür durumlarda torbada toplanan ziynet eşyaları, eşlerin paylı mülkiyetinde kabul edilmektedir. Eşler bu ziynetlerde yarı yarıya hak sahibi olur.
7- Babalık Davası Nedir?
Aile içerisindeki bireylerin, altsoy ve üst soydaki yakınları ile ilişkisini düzenleyen kuruma soybağı denilmektedir. Soybağı, anne-babanın evli olduğu hallerde kendiliğinden kurulur. Bu durumlarda anne ve baba tarafından birlikte kullanılır. Ancak anne ve babanın evli olmadığı durumlarda soybağının kurulması tanıma yolu ile sağlanır. Babalık davası ise evlilik dışında doğan çocuğun baba ile soybağının hukuki olarak kurulmasını sağlar. Bu kapsamda babalık davası, soybağının tespitine ilişkin bir davadır.
Baba ile çocuk arasında ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulabilir. Ana ile evlilik ve tanıma babanın iradesi ile gerçekleşir. Ancak hâkim hükmüyle soybağının kurulması ana veya çocuğun dava açması üzerine yani onların iradesine bağlı olarak gerçekleşir. Hâkim hükmüyle soybağının kurulması için açılan davaya babalık davası denir.
8- DNA Testi Mahkeme Masrafları Ne Kadardır?
Soybağı davalarında DNA Testi önemli bir ispat vasıtasıdır. Bu kapsamda babalık davası açıldığında mahkeme, tarafların DNA testi yaptırmasına ilişkin karar verir. Mahkeme, DNA testi yapılması için Adli Tıp Kurumu’na yazı gönderir. Mahkeme tarafından istenen DNA testi masrafları davacı tarafından karşılanır. Adli Tıp Kurumu’nda yapılacak DNA testi için ücreti yaklaşık 500 Türk Lirasıdır.
9- Kişisel Mallar Nedir?
Boşanma ile birlikte eşler arasında, “mal paylaşımı” gündeme gelmektedir. Mal paylaşımı davası, boşanma davasından ayrı bir dava olarak görülmekte; eşler arasında mal paylaşımı ise “evlilik birliği içerisinde edinilen malların ortak olması” prensibine dayanmaktadır. Bu kapsamda evlilik tarihinden önce elde edilen mallar, paylaşıma dahil edilmemektedir. Nitekim kişisel malların edinilmesinde diğer eşin herhangi bir emeği, katkısı veya evlilik birliğindeki iş bölümü ve iş birliğinin etkisi bulunmadığından, kişisel mallar bölüşülmemektedir.
Paylaşıma dahil edilmeyen bir başka mal türü ise kişisel mallardır. Kişisel mallar, kanundan doğan kişisel mallar ve sözleşmeden doğan kişisel mallar olarak ikiye ayrılır.
10-Tapu İptali Davası Nedir?
Mülkiyet hakkı kapsamında; bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Taşınmaz mallara ilişkin mülkiyet hakkının kazanımı ise kural olarak, “tescil yolu” ile gerçekleşmektedir. Mülkiyet hakkı kazanımı, tescil ile mümkün olmakla beraber; bazı durumlarda tescil, gerçeği yansıtmıyor olabilir.
Tescil, bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanıyor veya hukuki sebepten yoksun bulunuyor ise “yolsuz tescil” olarak adlandırılır. Yolsuz tescil, diğer bir anlatımla tapuda şeklen hak sahibi olarak görünen kimsenin gerçekte hak sahibi olmaması halidir. Yolsuz tescilin düzeltilmesi için açılacak davalara tapu iptali ve tescil davaları denilmektedir. Tapu iptali ve tescil davaları, tapu kayıtlarına kanuna aykırı gerçekleştirilen tescilin hukuka uygun hale getirmesi amacıyla açılır.
11-Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptal Davasının Şartları Nelerdir?
Muvazaa, kelime anlamı olarak “danışıklı” ifadesine karşılık gelmektedir. Bu ifadenin hukuken karşılığı ise gizli bir anlaşmayı ifade eder. Murisin yani miras bırakanın yapmış olduğu muvazaa ise mirasçılarından “mal kaçırma kastını” taşır. Miras bırakan, gerçekte yapmak istediği işlemi gizleyerek görünüşte bir başka işlem yapmaktadır.
Örneğin; miras bırakanın asıl amacı malını bağışlamak olabilir ve bu sözleşmeyi gizlemek için tapuda satış sözleşmesi veya yapmış olabilir. Bu takdirde murisin muvazaasından (gizli anlaşmasından) bahsedilir. Muvazaalı olarak yapılan sözleşme, geçersizdir ve kesin hükümsüz niteliğindedir. Bu şekilde yapılan muvazaalı işlem, tapu iptal davasının konusunu oluşturur.
Muris muvazaasından bahsedebilmek için şu şartların varlığı gerekir:
Görünüşteki işlem, miras bırakanın asıl iradesini saklamak amacıyla yaptığı işlemdir. Bu işlem aslında bağışlamak istediği taşınmazı, tapuda satış işlemine konu olarak göstermek veya ölünceye kadar bakma sözleşmesine konu olarak göstermek olabilir. Görünüşteki işlem, muvazaalı olması bu suretle de tarafların gerçek iradelerini yansıtmaması sebebiyle kesin hükümsüzdür.
Gizli İşlem, miras bırakanın saklamak istediği asıl iradesini ortaya koyan işlemdir. Miras bırakan aslında taşınmazı karşılıksız olarak devretmek ister, ancak ileride mirasçılar tarafından dava konusu yapılmasını engellemek amacıyla satış ile devretmiş gibi gösterir. Bu takdirde gizli işlem niteliğinde olan bağışlama sözleşmesi de şekil eksikliği sebebiyle geçersiz olacaktır. Nitekim taşınmaz bağışlama sözleşmesinin geçerli olabilmesi için noterde yapılmış olması şartı aranır.
Muvazaa Anlaşması, miras bırakan ile lehine hak tesis edilen kişi arasında yapılmış olan anlaşmadır. Bu anlaşmanın yazılı olması şart değildir. Miras bırakan ile lehine hak tesis olunan kişi muvazaalı işlem yaptıklarının bilincinde olmalı yani aralarında yaptıkları sözleşmenin gerçekte hüküm ve sonuç doğurmayacağını bilerek hareket etmiş olmalıdır.
Mirasçılardan Mal Kaçırma Kastı, miras bırakanın muvazaalı işlem yapmaktaki amacını ortaya koyar. Yargıtay kararlarında, özellikle miras bırakanın yapmış olduğu muvazaa değerlendirilirken aranan koşul, miras bırakanın mirasçılarından mal kaçırmayı amaçlamış olmasıdır.
Yukarıda belirttiğimiz şartların varlığı durumunda muris muvazaası nedeniyle tapu iptal davasının açılması mümkündür.
12- Tapu İptal Davası Nasıl Açılır?
Tapu iptal davası bakımından mahkemeye sunulacak dava dilekçesi, diğer dava dilekçelerinden farklı olarak; özellikle taşınmazın kayıt bilgileri, tescilin yolsuz olduğuna dair detaylı anlatım ve delilleri içermelidir. Davanın esası noktasında fark yaratacak unsur, ispat vasıtalarıdır. Bu sebeple tapu iptal ve tescili dava dilekçesinde mutlaka keşif ve bilirkişi delillerinden yararlanılacağı belirtilmelidir.
Bu hususlar dışında her dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurların olması gerekir. Bu sebeple dilekçeye hitap olunacak mahkeme, davalı-davacı tarafların kimlik bilgileri ve adresi, taraflar kendilerini vekil ile temsil ettiriyor ise vekillerinin isim-soy isim ve adresleri, dava konusu, dava değeri, esasa ilişkin açıklamalar, hukuki deliller, hukuki sebepler, özet ve maddeler halinde talep sonucu, tarih ve dilekçeyi düzenleyen kimsenin isim-soy isim ve imzası eklenmelidir.
13- Tapu İptali ve Tescil Davalarında İspat Nasıl Yapılır?
Tapu iptali ve tescil davalarında, davanın kabul edilmesi için iddia edilen hususların ispatlanması önem arz eder. Hukukta başlıca ispat vasıtaları; senet, kesin hüküm, yemin, tanık, keşif, bilirkişi olarak sıralanabilir. Tarafların iddia ettiği vakıaları birden çok delille ispat etmesi mümkündür. Tapu iptal davasında ise özellikle tapudaki kayıtları, kayıt yapılmasına neden olan hususları mahkemeye öncelikli olarak mahkemeye bildirmelidirler. Ardından tapuda görünen kayıtların gerçeği yansıtmadığına ilişkin hâkimde kanaat uyandıracak deliller sunulmalıdır. Tapu kayıtlarının gerçeği yansıtmadığını ispat aşamasında başvurulabilir.
Diğer yandan tapu iptal davasında keşif ve bilirkişi raporu bağlayıcı olmamakla beraber; belirleyici rol oynar. Örneğin taraflar, dava hakkında bilirkişiye başvurulması ve taşınmaz üzerine keşif yapılıp, rayiç bedelinin belirlenmesi ve bu suretle tescile neden olan işlemin taraflarının arasında belirlenen bedel ile taşınmazın rayiç bedelinin örtüşüp örtüşmediğini açıklığa kavuşturabilirler.
14- Tapu İptali Ve Tescil Davalarında Tanık Dinlenir Mi?
Tapu iptali ve tescil davaları yukarıda da detaylıca açıklandığı üzere farklı nedenlerden kaynaklanabilmektedir. Davaya konu teşkil eden her bir hal bakımından tanık dinlenip dinlenemeyeceği farklılık arz edecektir. Örneğin İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında yazılı delil veya en azından yazılı delil başlangıcı ile inanç sözleşmesinin ispatı aranır. Bu sebeple inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davalarında kural olarak tanık dinlenmesi gerekmemektedir. Diğer yandan muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davalarında tanık büyük öneme sahiptir.
15- Tapu İptali Ve Tescil Davaları Ne Kadar Sürer?
Yargı sistemimizde yeni sayılabilecek değişikliklerden bir tanesi de “hedef süre” uygulamasıdır. Hedef süre uygulaması kapsamında her bir dava için dava henüz başlamadan davanın biteceği süre hedef olarak belirlenmekte ve bu suretle süresinde tamamlanmayan davalar için çözüm üretilmesine katkı sağlamaktadır. Adalet Bakanlığı tarafından tapu iptali ve tescil davaları için öngörülen hedef süre 731 gündür. Ancak bu süre davanın niteliği ve seyrine göre uzayabilmekte ve çözüme kavuşması 3-4 seneyi bulabilmektedir.
16- Ortak Velayet Nedir?
Evlilik birliği içerisinde dünyaya gelen çocuklarda , anne ve baba tarafından birlikte kullanılır. Bu durumlarda anne ve babanın, hem hakları hem de yükümlülükleri eşittir. Ancak evlilik birliğinin sona ermesi veya ayrılık halinin gerçekleşmesi durumunda velayet; kural olarak, eşlerden birine verilir. Bunula beraber ortak velayet, boşanma veya ayrılık halinde, velayet hakkının anne baba tarafından birlikte ve eşit olarak kullanılmasıdır. Bu hak, aynı zamanda velayetten doğan yükümlülüklerden de beraber ve eşit olarak sorumlu olma anlamına gelir.
17- Çekişmeli Boşanma Davasında Ortak Velayete Hükmedilebilir Mi?
Çekişmeli boşanma davası, tarafların boşanma ve boşanmaya bağlı talepler üzerinde anlaşamadıkları boşanma davası türüdür. Çekişmeli boşanma davasında ortak velayete hükmedilmesinin önünde, yasal bir engel yoktur. Ancak ortak velayetin uygunluğunu hâkim, davanın koşullarına göre takdir edecektir. Bu kapsamda çekişmeli boşanma davasının hangi boşanma sebepleri ile açıldığı, taraflar arasındaki iletişim gibi hususlar önem arz eder. Örneğin fiziksel şiddetin söz konusu olduğu hallerde ortak velayete hükmedilmesi çocuğun yararına olmayabilecektir. Bu hususlar hâkim tarafından değerlendirildiğinde çocuğun menfaatine olduğu sonucuna varılıyorsa ortak velayet kararı verilmesi mümkündür.
18-Kimlerin ikamet izni alması gerekir?
Türkiye’de, vizenin veya vize muafiyetinin tanıdığı süreden ya da doksan günden fazla kalacak yabancıların ikamet izni almaları zorunludur.
19-İkamet izni başvurusunu hangi süre içerisinde yapabilirim?
Türkiye’de vize ya da vize muafiyetinin sağladığı sürede ikamet izni başvurusu yapmanız gerekmektedir.
20-İkamet izni başvurumu nereden yapabilirim?
Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün resmi web sitesi üzerinden www.goc.gov.tr adresinden e-ikamet sistemi üzerinden ikamet izni başvurusu yapabilirsiniz. Başvurunuzu yaparken resmi siteden başvuru yaptığınıza dikkat ediniz.
21-İkamet izni başvurum hangi sürede sonuçlanır?
İkamet izni başvuruları sonuçlanma süresi kanunen 90 gündür. Bu sürenin uzaması durumunda bilgilendirme yapılmaktadır.
22-İkamet izni sahibiyim hangi süre içerisinde uzatma başvurusu yapmam gerekir?
İkamet izni sürenizin bitmesine son 60 gün kala uzatma başvurusu yapabilirsiniz. Her durumunda ikamet izninizin süresi bitmeden uzatma başvurusu yapmalısınız.
23-İkamet izni başvurum için pasaport sürem ne kadar olmalıdır?
Talep ettiğiniz süreden en az 60 gün daha uzun süreli pasaport ya da pasaport yerine geçen seyahat belgesi sahibi olmanız gereklidir.
24-Turizm amaçlı, süresi devam eden bir ikamet iznim varken taşınmaz satın aldım, kalış amacımı değiştirmek istiyorum ne yapmalıyım ?
Kalış amacınızda herhangi bir değişiklik olması durumunda, yeni kalış amacınıza uygun ikamet izni talebinde bulunabilirsiniz. Bunun için adresinde bulunan e-ikamet sistemi üzerinden geçiş başvurusu seçeneğini kullanarak başvuru yapmalısınız.
25-İkamet iznimin kaybolması veya çalınması durumunda ne yapmalıyım?
İkamet izni kartının kaybolması, çalınması, hatalı olması veya yıpranması hallerinde ikamet izni belgesi yeniden düzenlenir. Polis Merkezinden veya adliyeden alınan kayıp tutanağı, ülke harcınızın yarısı (18 yaşından küçükler için ülke harcınızın ¼ ü ödenmelidir) ve ikamet izni kart bedeli olan 110 TL’yi ödediğinize dair vergi dairesinden alacağınız ödeme makbuzu, 1 adet biyometrik fotoğraf, Nüfus Müdürlüğünden yerleşim yeri belgesi veya noter onaylı kira kontratı, pasaport fotokopisi ile il müdürlüğümüze bizzat müracaat edebilirsiniz.
26-İkamet izni başvurum reddedildi ne yapmam gerekir?
İkamet izni talebinin reddi, iznin uzatılmaması veya iptali, yabancıya ya da yasal temsilcisine veya avukatına tebliğ edilir. Tebligatta, yabancının karara karşı itiraz haklarını etkin şekilde nasıl kullanabileceği ve bu süreçteki diğer yasal hak ve yükümlülükleri de yer alır. Ayrıca ikamet izni başvurusunun reddedilmesi halinde 6 ay içerisinde aynı kalış amacıyla başvuru yapılamamaktadır. Yasal süreniz devam etmekteyse farklı bir kalış amacıyla başvuruda bulunabilirsiniz.
27-Türkçe öğrenme kursuna kayıt oldum. İkamet izni prosedürleri nasıldır?
Doğrudan Türkçe öğrenme kursuna kayıt olmanız durumunda ülkemize Türkçe dil kursu vizesi veya öğrenim vizesi ile gelmiş olmanız kaydıyla kısa dönem ikamet izni alabilirsiniz. Bununla birlikte bu izin yalnızca 2 defa verilebilmektedir. Üniversiteye kaydolup üniversiteniz tarafından TÖMER’e yönlendirilmişseniz durumunuzu belgelemeniz kaydıyla bir sonraki eğitim öğretim döneminin başlangıcına kadar Öğrenci İkamet İzni düzenlenmektedir. Öğrenim amaçlı vize alarak ülkemize gelen ancak Türkçe seviyesi yeterli olmadığı için üniversiteye kayıt yaptırmayıp Türkçe öğrenme kursuna yönlendirilen yabancı öğrencilerden şartlarını taşıyanlara kısa dönem ikamet izni verilebilmektedir.
28-Aile ikamet izni kimlere verilmektedir?
Türk vatandaşlarının, 5901 sayılı Kanunun 28 inci maddesi kapsamında olanların veya ikamet izinlerinden birine sahip olan yabancılar ile mültecilerin ve ikincil koruma statüsü sahiplerinin;
a) Yabancı eşine,
b) Kendisinin veya eşinin ergin olmayan yabancı çocuğuna,
c) Kendisinin veya eşinin bağımlı yabancı çocuğuna,
aile ikamet izni düzenlenebilir.
29-Aile ikamet izni için en fazla kaç yıllık başvuru yapabilirim?
Aile ikamet izni en fazla 3 yıl olarak düzenlenebilir.
30-Türkiye’de bir tanıdığımın yanında kalacağım. Bununla ilgili hangi evrakı hazırlamalıyım?
Yanında kalınan kişinin noter onaylı taahhüdünü (yanında kalınan kişinin evli olması halinde ayrıca eşinin de noter onaylı taahhüdü) başvuru evraklarınız arasına eklemelisiniz.
31-Vize sürem bitti kaç gün içinde ikamet izne başvuru yapabilirim?
Vize-vize muafiyet süresi bittikten sonra 10 gün içinde yapılan online başvurular değerlendirmeye alınır.
32-Vatandaşlık dosyası düzenlenirken hangi belgelere ihtiyaç vardır?
Kişinin hangi devlet vatandaşı olduğunu gösterir pasaport veya benzeri belge,
Kişinin Kimlik Bilgileri ve aile bağlarını gösterir nitelikte kendi ülke resmi makamlarından alınan ve usulüne uygun onaylatılmış resmi belge,
Bekarlık, evlilik, boşanma, ölüm olaylarını gösterir kendi ülke resmi makamlarından alınan ve usulüne uygun onaylatılmış resmi belge (Evlilik tarihi gün/ay/yıl olacak şekilde mutlaka olmalıdır),
Kişiler veya vekili tarafından ıslak imzalı doldurulacak başvuru formu (Vat-4),
Dosyada başvurusu bulunan her bir birey için kişi başı 15,00 TL Defterdarlıklar içindeki Muhasebe Müdürlüğüne veya Kaymakamlık içindeki Mal müdürlüğüne yatırılacak vatandaşlık başvurusu hizmet bedeli.
33-Türk Vatandaşlığının yatırım yolu ile kazanılmasında gerekli olan yatırım şartları nelerdir?
En az 500.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz ya da karşılığı Türk Lirası tutarında sabit sermaye yatırımı gerçekleştirmek
En az 250.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz ya da karşılığı Türk Lirası tutarında taşınmazı satın alıp tapu kayıtlarına üç yıl satılmaması şerhi koydurmak
En az 50 kişilik istihdam oluşturmak,
En az 500.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz ya da karşılığı Türk Lirası tutarında mevduatı Türkiye’de faaliyet gösteren bankalara yatırıp üç yıl tutacağına dair taahhütte bulunmak
En az 500.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz ya da karşılığı Türk Lirası tutarında Devlet borçlanma araçlarını satın alıp üç yıl tutacağına dair taahhütte bulunmak
34- Türk Vatandaşlığının yatırım yolu ile kazanılmasında izlenmesi gereken süreç nedir?
Yönetmelik’in 20 nci maddesinde belirtilen yatırım şartlarından birinin yerine getirilmesi ve ilgili kurumdan Uygunluk Belgesi’nin alınması,
6458 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi uyarınca kısa dönem ikamet izni alınması,
Yatırım yoluyla Türk Vatandaşlığı kazanılması için ikamet edilen İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğüne başvuru yapılması.
35- Kimler yatırım yolu ile Türk Vatandaşlığı müracaatında bulunabilir?
4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi uyarınca ikamet izni alan yabancılar ile turkuaz kart sahipleri.
36- Adresimi bildirmek zorunda mıyım?
Adres bildirimi bir yükümlülüktür. Bildirimin kim tarafından, nereye, nasıl ve ne zaman yapılacağı 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 50’nci maddesiyle düzenlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her yetişkin birey, ister yurt dışında yaşasın ister yurt içinde yaşasın, kendisinin ve varsa velayeti altında bulunan çocukların, varsa vesayeti altında bulunan kısıtlının, yerleşim yeri adresini bildirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan yabancılar için de geçerlidir.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 50’nci maddesine göre, adres değişikliği bildirimi, 20 iş günü içerisinde yapılmalıdır. Süresi içerisinde adres değişikliğini bildirmeyenlere 128,00 TL idari para cezası uygulanmaktadır.
