Skip to content Skip to footer

1-Reddi Miras (Mirasın Reddi) Nedir?

Mirasın reddi; miras bırakanın ölümü üzerine yasal veya atanmış mirasçıların ölenin her türlü borç ve alacaklarıyla birlikte oluşan mirasın hak ve yükümlülüklerini reddetmesi şeklinde açıklanmaktadır.

Miras hukukunun en önemli ilkesi olan külli halefiyet ilkesi uyarınca; yasal ve atanmış mirasçılar miras bırakanın ölümüyle kendiliğinden mirasçılık sıfatını kazanmaktadırlar. Miras bırakanın ölümü halinde mirasçılık sıfatı kazanıldığında artık miras bırakanın borçlarından yalnız tereke ile değil kendi şahsi mal varlıklarıyla da sorumlu olmaktadırlar.

Türk Medeni Kanunu kapsamında düzenlenen 599. Maddede; Miras, miras bırakanın ölümü ile mirasçılara derhal ve kanunen geçer, denilmektedir. Kural olarak, mirasçıların bir irade açıklamasında bulunmaları gerekmemektedir. Külli halefiyet ilkesi sonucu miras bir bütün olarak ve kendiliğinden mirasçılara geçmektedir. Miras bırakanın alacak ve borçları da mirasçılarına geçmektedir.

Miras bırakanın ölümü ile mirasçılar bundan sadece tereke ile değil kendi kişisel mal varlıkları ile de sorumlu olurlar. Miras bırakanın bu şekilde borca batık olduğu durumlarda mirasçıların bundan sorumlu olmaması için “mirasın reddi” davası açmaları gerekmektedir.

Mirasın reddi davası açılabilmesi için yasal ve atanmış mirasçılık sıfatına haiz olunması gerekmektedir. Mirasın reddi davası açılabilmesi için miras bırakandan kalan malların intikal işlemlerinin yapılması gerekmektedir. Miras bırakanın vefat etmesi halinde yasal ve atanmış mirasçılara menkul ve gayrimenkuller intikal edildikten sonra ancak mirasın reddi davası açılabilmektedir. Miras bırakanın vefat etmesinden önce ancak mirastan feragat sözleşmesi yapılması ya da miras hakkının temliki mümkündür.

Mirasın paylaşılması ve mirasın reddi, atanmış veya yasal mirasçıları yakından ilgilendiren miras hukukunda önemli bir konudur. Atanmış veya yasal mirasçıların reddi miras davası açmasının iki farklı şekli bulunmaktadır. Bunlardan ilki; Mirasın Gerçek Reddi, Mirasın Hükmen Reddi.

2-Mirasın Gerçek Reddi Nedir?

Türk Medeni Kanunu 609. Maddesi uyarınca; ayırt etme gücüne sahip ve ergin olan mirasçıların yazılı veya sözlü olarak mirası reddettikleri yönündeki kayıtsız ve şartsız beyanlarını Miras bırakanın son yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesine bildirmeleri ile miras reddedilir. Mirasçıların mirasın gerçek reddi beyanlarını kullanabilmeleri için miras bırakanın ölümü ve mirasın intikal etmiş olması gerekmektedir. Mirasın gerçek reddi beyanı herhangi bir şekil şartına bağlı değildir.

Mirasın reddi davası açılabilmesi için yasal ve atanmış mirasçıların fiil ehliyetine sahip olması gerekmektedir. Mirasçıların mirasın gerçek reddi beyanları birlikte tereke borçlarından doğan sorumlulukları Sulh Hukuk Mahkemesi hakiminin verdiği karar ile son bulmaktadır. Ayrıca mirasçıların, mirasın gerçek reddi beyanları ile mirasçı olma hakları da son bulmaktadır. Mirasın gerçek reddi beyanını özel yetkiye sahip temsilci tarafından da kullanılabilir. Tam ehliyetsiz mirasçının mirasın gerçek reddi beyanı ise yasal temsilci tarafından yapılabilmektedir. Türk Medeni Kanunu 463. Maddesinde de açıkça düzenlendiği gibi; Vesayet altında bulunan mirasçılar için vasinin beyanı yetmemekte olup sulh veya asliye hukuk mahkemelerinin izni de gerekmektedir.

Türk Medeni Kanunu 609. Maddesinde de açıkça düzenlendiği gibi; Mirasın gerçek reddi beyanının kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerekmektedir.

3-Mirasın Reddi Nasıl Yapılır?

Yasal ve atanmış mirasçı miras bırakanın son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi hakimine başvurarak yazılı veya sözlü olarak beyanda bulunmak suretiyle mirasın gerçek reddi talebini iletmesi gerekmektedir. Mirasın gerçek reddi beyanı, mirasın tümünü kapsayacak şekilde kayıtsız ve şartsız olarak yapılmak zorundadır. Mirasın kısmen reddi mümkün değildir.

Mirasın reddi talebi yanılma, aldatma, korkutma sonucu olmamışsa ret beyanının Sulh Hukuk Mahkemesi Hâkimi tarafından ilgili tapu müdürlüğüne mirasın reddi kararı tescil edildikten sonra tek taraflı olarak dönmek mümkün değildir. Yanılma, aldatma veya hile sonucu mirasçının ret beyanında bulunması halinde yapılan ret işlemi için iptal talebinde bulunulması gerekmektedir.

4-Mirasın Reddi Ne Zaman Yapılmalıdır?

Mirasın hükmen reddi talebi miras bırakanın ölümü tarihinden itibaren 3 ay içerisinde yapılmalıdır. Mirasçılar miras bırakanın ölümü halinde en son ikamet ettikleri Sulh Hukuk Mahkemesine başvurarak mirasın gerçek reddi davası açmaları gerekmektedir. Mirasın reddi talebi neticesinde Sulh Hakiminin taktir yetkisi olmadan tescil edilmektedir.

Yasal Mirasçıların mirasın reddi hususunda süre kural olarak yasal mirasçıların miras bırakanın ölümünü öğrendikleri tarihte başlamaktadır. Mirasçılar miras bırakanın ölümü tarihinden sonra mirasçılık sıfatını öğrenmiş olmaları halinde öğrenildiği tarih başlangıç olarak kabul edilmektedir. Yasal mirasçının ölüme bağlı tasarruf ile miras dışında bırakılmış olması halinde ret süresi bu tasarrufun iptal edildiğinin mirasçı tarafından öğrenildiği anda başlar.

Atanmış Mirasçıların mirasın reddi hususunda süresi kural olarak üç aydır. Mirasın reddi süresi mirasçı olduklarını Sulh Mahkemesinin Vasiyetnameyi resmi olarak açması ve onlara tebliğ etmesi ile başlamaktadır. Miras sözleşmesi ile atanan mirasçılar için mirasın reddi süresi yasal mirasçılarla aynı şekilde başlamaktadır.

5-Mirasın Hükmen Reddi Nedir?

Türk Medeni Kanunu m.605 hükmü uyarınca; Miras bırakanın ölümü tarihinde ödemeden aczi açıkça belli ve resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılmaktadır. Mirasın hükmen reddi şartların varlığı halinde herhangi bir irade açıklamasına gerek bulunmamaktadır. Bu halde kabul ve ret için bir süre öngörülmemiştir. Bunun tespiti mahkemeden her zaman istenebileceği gibi, tereke alacaklılarının açtıkları davalarda da her zaman ileri sürülebilir.

Mirasın hükmen reddi halinde de mirasçılar mirasın açılmasıyla terekeyi bir bütün olarak kazanmaktadırlar. Fakat bu kazanma geçici bir durumdur. Mirasçı mirası reddettiğini beyan etmek zorunda değildir. Türk Medeni Kanunu ilgili hükümleri doğrultusunda karine olarak mirasçıların ret süresini susarak geçirmeleri halinde mirası reddettikleri kabul edilmiştir. Mirasın hükmen reddi karine olarak kabul edildiğinden ret için mirasçıların beyanda bulunmalarına gerek yoktur. Ancak mirasçı ilerde doğabilecek ihtilafları önlemek için Sulh Mahkemesine beyanda bulunabilir.

Mirasın hükmen reddinin şartları şu şekildedir;

Miras bırakanın ölümü anında borçlarını ödemekten aciz durumda olması ve ödemeden aczinin açıkça belli olması,

Ya da Borçlarını ödemeden aczinin resmen tespit edilmiş olmasıdır.

Bu şartların varlığı halinde mirasçıların karine olarak mirası reddettikleri kabul edilmektedir.

Yorum Bırakın

0.0/5

WhatsApp Randevu Telefon