Boşanma Davası Açtıktan Sonra Eşlerin Sadakat Yükümlülüğü Sona Erer mi?


Bu yazımda sizlere boşanma davası açıldıktan sonra eşlerin birbirlerine olan sadakat yükümlülüğünün devam edip etmediği tartışmasından bahsetmek istiyorum. Sadakat yükümlülüğü; Türk Medeni Kanunu’nun üçüncü bölümünün “Evliliğinin Genel Hükümleri” başlıklı kısmının “Haklar ve Yükümlülükleri düzenleyen ilk bölümünde düzenlenmiştir.

EVLİLİĞİN GENEL HÜKÜMLERİ
A. Haklar ve yükümlülükler
Madde 185- Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur.
Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler.
Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.

Evlenme ile birlikte eşler arasında kurulan evlilik birliğinde; eşlerin evlilikleri sona erene dek birbirlerine sadık kalma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Kural olarak; evlilik sona erene kadar eşlerin başka biriyle duygusal bağ kurması, ilişki yaşaması doğru değildir. Evlilik süresince bu kuralı ihlal eden taraf, kusurlu sayılır.
Evlilik birliğinin sona ermesi yalnızca boşanma ile gerçekleşmez. Eşlerden birinin ölümü, gaipliği veya eşlerden birinin cinsiyet değiştirmesi halleri de; evliliği sona erdirir. Biz bu yazımızda evlilik birliğinin boşanma ile sona erene dek olan eşlerin birbirlerine olan sadakat yükümlülüğünden bahsetmekteyiz.
Eşlerden biri veya ikisi birlikte; Aile Mahkemesi’ne başvurarak boşanma davası açar ve boşanma süreci başlamış olur. Her ne kadar eşlerin boşanma iradeleri ortaya konulmuş olsa dahi - yargılama süresince taraflar boşanma iradelerinden vazgeçebilir, yargılama sonunda hâkim ayrılık kararı verebilir veyahut hâkim tarafların boşanmasına dair karar vermeyebilir - bu hallerde başlatılan boşanma sürecinin sonucunda boşanma gerçekleşmeyebilir. Bu gibi sebeplerle; eşlerin boşanmasına dair mahkeme tarafından verilen karar kesinleşinceye kadar taraflar resmi olarak evli sayılmaktadır. Boşanma davası süreci başlamış olsa da; eşlerin birbirlerine olan sadakat yükümlülüğü devam etmektedir. Eşlerden biri başkasıyla duygusal bağ kurar veyahut ilişki yaşar ise; sadakat yükümlülüğünü ihlal etmiş olacaktır.

Yargıtay’ın bu konuda iki farklı görüşü bulunmaktadır. İlk görüş; “Eşlerin sadakat yükümlülüğü sadece evlilik süresince değil, boşanma davası açıldıktan sonra da devam etmektedir.” der. Bu görüşe göre; eşler boşanma davası açtıktan sonra dahi birbirlerine sadık davranmak zorundadırlar. Hatta Yargıtay birçok kararında; boşanma davası açıldıktan sonra sadakat yükümlülüğünün ihlal edilmesini kusurun artışı gerekçesi saymaktadır. Boşanma davası sürerken tarafların her türlü davranışları da kusur durumlarının belirlenmesinde etkilidir. Boşanma davası sırasında bir başkasıyla duygusal veya cinsel birliktelik yaşayan eşler "kusurlu" kabul edilir. Bu kusurlu davranışlar neticesinde; kusurlu olan eş, karşı tarafa tazminat ödemek zorunda kalmaktadır. Hatta nafaka ve çocukların velayeti konularında aleyhlerine hüküm verilebilir.
Yargıtay’ın ikinci görüşü ise; “Eşlerin sadakat yükümlülüğü boşanma davası açıldıktan sonra sona erer.” der. Eşler; dava tarihinden sonra birbirlerine karşı sadakatsizlik yapar ise, bu kusurlu davranışlar davada nazara alınmaz.  Bu görüşe göre; eşler davadan sonra sadakat yükümlülüğüne uymakla yükümlü değillerdir. Eşlerine karşı sadakat yükümlülüğü ortadan kalkan taraflar; diledikleri kişiyle duygusal veya cinsel birliktelik kurabilirler. Bu durum davaya konu edilemez, eşler bu eylemlerinden ötürü kusurlu sayılmazlar.
Yukarıdaki yazımızda hem Medeni Kanun’un kural olarak belirlediği sadakat ilkesini hem de Yargıtay’ın bu konudaki farklı görüşlerini özetlemeye çalıştım. Sadakat sözlük anlamı ile içten bağlılık anlamına gelmektedir. Tüm evli çiftlerin evli kaldıkları süre boyunca birbirlerine karşı içten bağlı kalmalarını naçizane tavsiye eder, sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler dilerim.



ÇALIŞMA ALANLARI

EREN & GONCE
HUKUK ve DANIŞMANLIK


Kurucu ortaklar Av. Aylin Esra EREN ve Av. Gizem GONCE; Ticaret Hukuku, Deniz Ticaret Hukuku, Sözleşmeler Hukuku, İcra ve İflas Hukuku, Aile Hukuku ve Ceza Hukuku alanlarında tecrübe edinmiş, çözüm odaklı bakış açısına sahip, teknik bilgileri ve edindikleri tecrübeleri harmanlamış uzman avukatlardır. EREN & GONCE Hukuk Danışmanlık Bürosu; müvekkilleri için hızla sonuç almayı ilke edinen, bilgili, azimli, yaratıcı avukatlarıyla olumlu sonuçlar almayı hedefler.

Devamı...
BİZİ TAKİP EDİN

Bizimle ilgili en güncel gelişmelerden haberdar olmak için Sosyal Medya da bizi takip etmeyi unutmayın.

BİZE ULAŞIN

Nispetiye Cad. Safir Apt. No: 9 D: 4
Levent – Beşiktaş / İstanbul


info@erengoncehukuk.com


+90 212 284 55 66
Tüm Hakları Eren Gonce Hukuk ve Danışmanlık Tarafından Saklıdır. © 2020
Boşanma Davası Açtıktan Sonra Eşlerin Sadakat Yükümlülüğü Sona Erer mi?


Bu yazımda sizlere boşanma davası açıldıktan sonra eşlerin birbirlerine olan sadakat yükümlülüğünün devam edip etmediği tartışmasından bahsetmek istiyorum. Sadakat yükümlülüğü; Türk Medeni Kanunu’nun üçüncü bölümünün “Evliliğinin Genel Hükümleri” başlıklı kısmının “Haklar ve Yükümlülükleri düzenleyen ilk bölümünde düzenlenmiştir.

EVLİLİĞİN GENEL HÜKÜMLERİ
A. Haklar ve yükümlülükler
Madde 185- Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur.
Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler.
Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.

Evlenme ile birlikte eşler arasında kurulan evlilik birliğinde; eşlerin evlilikleri sona erene dek birbirlerine sadık kalma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Kural olarak; evlilik sona erene kadar eşlerin başka biriyle duygusal bağ kurması, ilişki yaşaması doğru değildir. Evlilik süresince bu kuralı ihlal eden taraf, kusurlu sayılır.
Evlilik birliğinin sona ermesi yalnızca boşanma ile gerçekleşmez. Eşlerden birinin ölümü, gaipliği veya eşlerden birinin cinsiyet değiştirmesi halleri de; evliliği sona erdirir. Biz bu yazımızda evlilik birliğinin boşanma ile sona erene dek olan eşlerin birbirlerine olan sadakat yükümlülüğünden bahsetmekteyiz.
Eşlerden biri veya ikisi birlikte; Aile Mahkemesi’ne başvurarak boşanma davası açar ve boşanma süreci başlamış olur. Her ne kadar eşlerin boşanma iradeleri ortaya konulmuş olsa dahi - yargılama süresince taraflar boşanma iradelerinden vazgeçebilir, yargılama sonunda hâkim ayrılık kararı verebilir veyahut hâkim tarafların boşanmasına dair karar vermeyebilir - bu hallerde başlatılan boşanma sürecinin sonucunda boşanma gerçekleşmeyebilir. Bu gibi sebeplerle; eşlerin boşanmasına dair mahkeme tarafından verilen karar kesinleşinceye kadar taraflar resmi olarak evli sayılmaktadır. Boşanma davası süreci başlamış olsa da; eşlerin birbirlerine olan sadakat yükümlülüğü devam etmektedir. Eşlerden biri başkasıyla duygusal bağ kurar veyahut ilişki yaşar ise; sadakat yükümlülüğünü ihlal etmiş olacaktır.

Yargıtay’ın bu konuda iki farklı görüşü bulunmaktadır. İlk görüş; “Eşlerin sadakat yükümlülüğü sadece evlilik süresince değil, boşanma davası açıldıktan sonra da devam etmektedir.” der. Bu görüşe göre; eşler boşanma davası açtıktan sonra dahi birbirlerine sadık davranmak zorundadırlar. Hatta Yargıtay birçok kararında; boşanma davası açıldıktan sonra sadakat yükümlülüğünün ihlal edilmesini kusurun artışı gerekçesi saymaktadır. Boşanma davası sürerken tarafların her türlü davranışları da kusur durumlarının belirlenmesinde etkilidir. Boşanma davası sırasında bir başkasıyla duygusal veya cinsel birliktelik yaşayan eşler "kusurlu" kabul edilir. Bu kusurlu davranışlar neticesinde; kusurlu olan eş, karşı tarafa tazminat ödemek zorunda kalmaktadır. Hatta nafaka ve çocukların velayeti konularında aleyhlerine hüküm verilebilir.
Yargıtay’ın ikinci görüşü ise; “Eşlerin sadakat yükümlülüğü boşanma davası açıldıktan sonra sona erer.” der. Eşler; dava tarihinden sonra birbirlerine karşı sadakatsizlik yapar ise, bu kusurlu davranışlar davada nazara alınmaz.  Bu görüşe göre; eşler davadan sonra sadakat yükümlülüğüne uymakla yükümlü değillerdir. Eşlerine karşı sadakat yükümlülüğü ortadan kalkan taraflar; diledikleri kişiyle duygusal veya cinsel birliktelik kurabilirler. Bu durum davaya konu edilemez, eşler bu eylemlerinden ötürü kusurlu sayılmazlar.
Yukarıdaki yazımızda hem Medeni Kanun’un kural olarak belirlediği sadakat ilkesini hem de Yargıtay’ın bu konudaki farklı görüşlerini özetlemeye çalıştım. Sadakat sözlük anlamı ile içten bağlılık anlamına gelmektedir. Tüm evli çiftlerin evli kaldıkları süre boyunca birbirlerine karşı içten bağlı kalmalarını naçizane tavsiye eder, sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler dilerim.



ÇALIŞMA ALANLARI

EREN & GONCE
HUKUK ve DANIŞMANLIK


Kurucu ortaklar Av. Aylin Esra EREN ve Av. Gizem GONCE; Ticaret Hukuku, Deniz Ticaret Hukuku, Sözleşmeler Hukuku, İcra ve İflas Hukuku, Aile Hukuku ve Ceza Hukuku alanlarında tecrübe edinmiş, çözüm odaklı bakış açısına sahip, teknik bilgileri ve edindikleri tecrübeleri harmanlamış uzman avukatlardır. EREN & GONCE Hukuk Danışmanlık Bürosu; müvekkilleri için hızla sonuç almayı ilke edinen, bilgili, azimli, yaratıcı avukatlarıyla olumlu sonuçlar almayı hedefler.

Devamı...

BİZİ TAKİP EDİN

Bizimle ilgili en güncel gelişmelerden haberdar olmak için Sosyal Medya da bizi takip etmeyi unutmayın.

BİZE ULAŞIN

Nispetiye Cad. Safir Apt. No: 9 D: 4
Levent – Beşiktaş / İstanbul


info@erengoncehukuk.com


+90 212 284 55 66
Tüm Hakları Eren Gonce Hukuk ve Danışmanlık Tarafından Saklıdır. © 2020